
Bankacılık Hukuku
Bankacılık hukuku, finansal kurumlar ile bireyler ya da kurumlar arasındaki ilişkileri düzenleyen özel hukuk dalıdır. Temel amacı, bankacılık faaliyetlerinin yasal çerçevede yürütülmesini sağlamak ve tarafların haklarını güvence altına almaktır. Türkiye’de bu alandaki temel düzenlemeler 5411 sayılı Bankacılık Kanunu, Türk Borçlar Kanunu, Türk Ticaret Kanunu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından yapılan düzenlemeler ile şekillenir.
Bankacılık hukuku, bankaların kuruluş ve faaliyet izinlerinden, kredi sözleşmelerine, hesap işlemlerinden, müşteri bilgilerinin gizliliğine kadar geniş bir alanı kapsar. Bu alanda en sık karşılaşılan hukuki sorunlar arasında kredi sözleşmelerinden doğan ihtilaflar, temerrüt faizi ve icra işlemleri, bankacılık hizmetlerinden kaynaklanan haksız işlem ücretleri ve hesap işlemlerine yönelik ihtilaflar yer alır.
Tüketicilerle bankalar arasında yapılan sözleşmelerde, özellikle kredi sözleşmeleri, bireysel emeklilik sözleşmeleri ve mevduat işlemleri, hem kamu otoritelerince hem de yargı mercilerince denetime tabidir. Bankaların tek taraflı işlem yapma gücü, bazı durumlarda tüketici aleyhine dengesiz sonuçlar doğurabilir. Bu nedenle Tüketici Hakem Heyeti, BDDK, yargı mercileri ve Tüketici Mahkemeleri bu alandaki şikayetlerin çözümünde önemli rol oynar.
Ayrıca ticari krediler, teminat mektupları, çek ve senet işlemleri, rehin ve ipotek uygulamaları gibi işlemlerde yaşanabilecek ihtilaflar da, bankacılık hukukunun uzmanlık gerektiren alanlarındandır. Bu tür durumlarda, uzman bir bankacılık hukuku avukatı, hem borçlunun hem alacaklının haklarını koruma noktasında hayati rol üstlenir.
Finansal sistemin güvenilirliğini sağlamak ve ekonomik düzeni korumak adına, bankacılık hukukunun titizlikle uygulanması, hukuk büroları için de ayrı bir uzmanlık alanı haline gelmiştir.